İş hayatında makamlar, rütbeler, kişilerin önem sırası, astlık ve üstlük derken bir çok hiyerarşi söz konusu, Gaziantep gibi işçi kenti bir şehirde taht kavgaları da üst seviyede oluyor doğal olarak, en alttan, en üste gelene kadar herkes pozisyonunu koruma derdinde yada bir üst pozisyona gelebilme peşinde...
Pozisyonunun gereği herkes yetkisini kullanmayı, avantajından faydalanmayı çok güzel yapıyor. O pozisyona gelene kadar yaşadıkları, daha önce üstlerinin kendisine davranma şekli, irtibat halinde olduğu kişilerle diyalogları, ayak kaydırmalar, kaydırılan ayaklar derken insanlar iyi yada kötü farklı farklı kişiliklere bürünüyor.
Patronunu annesinden babasından çok seven!!! işyerinin çıkarlarını her şeyden çok düşünen!!! Kişilere de denk gelmişizdir illa ki... Bunun nesi kötü dediğinizi duyar gibiyim. Patronunun yaptığını anasının babasının yapmadığı insanlarda çok!!! Siz sağda solda bunu anlata durun, bende kraldan çok kralcılıkla alakalı bir kaç bir şeyler karalayayım şuraya...
İnsan için gücü, güçlüyü sever derler. Ben ise güçlünün gölgesinde güçlü görünmeyi sever diyeceğim. Yoksa kimse bölüşülmeyen gücü sevmez hatta güçlü olan kişi, fayda sağlayamadığı biri ise nefret de eder. Günümüzde bireyin bu hastalıklı tutumu iş dünyasındaki etkileşimlere de sirayet ediyor elbette..
Tarih boyunca olduğu gibi..
Biz kraldan çok kralcıların bu türünü konu edip, ilkesizlikleri nedeniyle, bir dönem kısa vadeli kazanımlar sağlasalar da, bu tip hikayelerin sonunun tarih boyunca hep kötü bittiğini kendilerine hatırlatalım. Kralların ülkesi işidir, işletmesidir. İyi bir ekibinin olması çok önemlidir. Bunu oturtmak zordur ama daha da zor olan şey; bu ekibin genellikle en liyakatsizinin, kralcılığı sebebiyle en parlak konuma gelmesini engellemektir.
Kralcı, gerçekte öyle olmadığı halde; patronu ve cebini en çok düşünen, işletmeye en yüksek sadakati gösteren kişi olarak görünmeyi ustalıkla başarı yetisine sahiptir. Bu kişi ciddi bir pozisyona getirdiğiniz müdürünüz, kurumun marka yüzünü emanet ettiğiniz iletişimciniz ya da sadece asistanınız olabilir.
Görev, donanım, yeterlilik ve pozisyonları farklı olsa da kralcılıkları onların ortak özelliğidir. Hemen hepsi, dışarıdan bakan biri için patronu annesinden bile daha çok düşünüyordur.
Peki ya gerçekte öyle mi?
Bu kralcılar hakikatte kralını mı sever, oturduğu tahtı mı?
Gücü en çok sevenlerdir muhakkak. Ve kralını da, gücünü kendi elinde tutabildiği sürece sevecektir.
İyi birer manipülatör oldukları için patronu devamlı surette 'telkinlerine uyarsa' hep fayda göreceklerine inandırarak nemalanırlar. Bu yüzden de konu ve içerik ne olursa olsun; patronlarının, çıkarlarını tehlikeye atacak hiçbir ilişki içinde bulunmasın isterler.
Özetle; ne kurum, ne marka ne de kralın kendisi umurlarındadır..
Belli bir oranda hakimiyet kurdukları güçten mahrum olmak istemezler, kaybetmekten korkarlar hepsi bu..
Eğer siz bir kralcıysanız, yazıyı bu bölüme kadar okumuş olamayacağınıza eminim. Ama siz bir kralsanız bir gözlem ve tavsiye olarak şu notu iliştireyim;
Şirketiniz için alacağınız her tür kararda ya da sorumluluğunu üstlendiğiniz her adımda; meclisinizle (ekibinizle) oturun, konuşun, dinleyin araştırın ve düşünün.. Kulağınıza fısıldayacak kadar yakında duranların, kendinden başka fısıldayan olmaması için mücadele verip vermediğini görmeye çalışın!
Yani kralcının duygusal manipülasyonuna kapılmadan, son aşamada kararı mutlaka kendiniz alın!..
Sağlıcakla kalın...
Yorum yazarak Mozart Medya Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mozart Medya hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Mozart Medya editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mozart Medya değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Mozart Medya Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mozart Medya hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Mozart Medya editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mozart Medya değil haberi geçen ajanstır.
Yorumlar
(1)Öcal - ???
Yazılan yorumlardan Mozart Medya hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz. Sitemizin Topluluk Kurallarına uymayan yorumlar yayınlanmaz. Yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Mozart Medya editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Mozart Medya değil haberi geçen ajanstır.